Kamusal Alanda Tabusal Konular’ın (KATK) ikinci sayısına hoş geldiniz! İlk sayıyı kaçırdıysanız buradan okuyabilirsiniz. Bundan böyle KATK hayatına yazılı röportajlar olarak devam edecek. Ara ara, aramıza yeni katılanlar ve aynı konulara farklı gözle bakmak isteyenler için arşivden sesli kaydı olan bölümleri yazılı özetlerler ve bolca kaynakla tekrar paylaşacağım.
Bugün cinsellik alanında çalışanların en sevdiği ve yıl boyu beklediği günlerden: 4 Eylül Dünya Cinsel Sağlık Günü. Bu sayıda da çok sevdiğim bir günde, çok sevdiğim bir insanı konuk ediyorum. Beni ve işlerimi bir süredir takip edenlere kendisinin ismi yabancı gelmeyecektir: Tuğba Gökduman.
Tuğba ile son dört yıldır beraber çalışıyoruz. Fakat bu sayıya konuk olma sebebi bu değil. Tuğba çok severek okuduğum ve edebiyat, felsefe ve sosyolojinin orta noktasına oturan şahane bir iş yapıyor: Dantel İlişkiler e-bülten’i yazıyor. Dantel İlişkiler, popüler medyada sıkça gördüğümüz ilişki tanımlarını sorgulayarak, sohbet ve dayanışmaya yer açarak, entelektüel fakat çok erişilebilir ve pratik bir yerden ilişkileri ele alan bir e-bülten. Daha önce duymamış olabileceğiniz kitaplara ve filmlere gönderme yapan, alıp içine çeken yazılardan oluşan bir alan. Sevdiğim şeyleri yapmam için bana da motivasyon veren de bir yer ayrıca.
Lafı daha çok uzatmadan sözü kendisine bırakıyorum.
Biraz Dantel İlişkiler’den bahseder misin?
Dantel İlişkiler Substack üzerinden yayın yapan ve ana teması aşk, sevgi ve ilişkiler olan bir bülten. Kasım 2023’te başladım yazmaya. O sıralar yaşadığım şehir olan Marsilya’da ilişkiler hakkında bir okuma kulübü başlatmıştım. İnsanlarla bir araya gelip, ilişkilere dair spesifik bir tema hakkında kısa okumalar yapıyor, tartışıyor ve kendi deneyimlerimiz üzerine düşünüyorduk. Bu kulübe hazırlık yaparken okuduklarım ve düşündüklerimi arşivleyebileceğim bir yer yaratsam kendime hiç fena olmaz diye düşündüm. Böylece Dantel İlişkiler ortaya çıktı. Toplumsal cinsiyet çalışmaları alanındaki yüksek lisansımdan beri beden, cinsellik, ilişkiler gibi konular hakkında çok okuma yapıyorum. Bu alanda dizi, film, kitap, çizgi roman ne görsem üstüne atlarım, arkadaşlarımla aşk meşk hakkında bolca konuşurum; iş böyle olunca bu arşiv fikri gittikçe daha çok hoşuma gitmeye başladı.
Her Çarşamba günü saat 20:00’da yayınlıyorum sayılarımı. İçlerinde ilişkilere dair alıntılar, kişisel deneyimler, popüler kültür referansları ve bazen insanların paylaştığı hikâyeler oluyor -tüm bunları bir toplumsal cinsiyet imbiğinden geçirerek yapmaya çalışıyorum. Aynı zamanda Marsilya’da fiziksel olarak yaptığım şeyi şimdi Dantel İlişkiler özelinde çevrim içi olarak yapmaya başlayacağım. Dantel İlişkiler Kulübü’nde ayda bir kez buluşup ilişkilere dair farklı konular hakkında minik okumalar yapacağız ve tartışacağız. 28 Eylül’deki ilk çevrim içi buluşmamızda ilişkilerde red flagler ve green flagler hakkında konuşacağız, ilgilenen varsa bekleriz.
İlişkilere takılacak bunca lakap, açıklamak için kullanılan bu kadar metafor varken, neden “dantel” ilişkiler?
Danteller, tıpkı ilişkiler gibi, genellikle kadınlıkla, evle ve özel alanla ilişkilendiriliyor. Bu yüzden, özellikle geçmiş yıllarda, değersizleştirilme ve görünmezleştirilme ile karşı karşıya kaldılar, yine ilişkiler gibi. Aşk, sevgi, ilişkiler, duygular gibi konular genellikle tırı vırı, ucuz, ‘kadınsı’, ciddiyetsiz olarak algılanıyor. Bu konular hakkında düşünmek, yazmak ve açıkça konuşmaksa bir zayıflık göstergesi kabul edilebiliyor. Oysa kamusal bir tartışma alanı yaratmadığımız sürece bunun kendi kendine değişmesini bekleyemeyiz. İlişkileri yalnızca bir özel alan/olan meselesi olarak değerlendirmeye devam ettiğimiz sürece konunun kültürel, sosyal, politik veya diğer alanlardaki yansımalarını tartışmaya açamayız.
Sevmek, bağ kurmak, kabul edilmek gibi şeyler, cinsel kimlikten ve hatta insan olma halinden bağımsız olarak, pek çok canlıda var olan bir ihtiyaç. Ciddi ve güçlü görünmek adına bu ihtiyacı ne kadar görmezden gelirsek, bastırırsak ya da yok etmeye çalışırsak o kadar büyük fırtınalar kopuyor içimizde ve bazen çevremize ve dünyaya yansıyor bu.
Dantel İlişkiler ismiyle tüm bu arka plana dikkat çekmek istedim: Bence, sevgiye ve ilişkilere dair duygular ve düşünceler kaldırıldıkları tozlu raflardan gün yüzüne çıkarıldıkça, onurlandırılıp paylaşıldıkça ferahlayacak içimiz ve dünyamız.
Dantel, ilişkilerin özünü anlamamıza nasıl destek olabilir?
Dantelleri ilişkilere çok benzetiyorum. Danteller gibi, insanlar arasındaki ilişkiler de örülerek yaşanıyor. İlişkiler dediğimde her tür ilişkiyi kast ediyorum, partner ilişkileri, arkadaşlıklar, aile ilişkileri, kendimizle ilişkimiz vs. Her şey incecik bir iple başlıyor. Örmeye başlıyoruz ve eğer istekliysek örmeye devam ediyoruz. Hata yapıyoruz, söküyoruz, bırakıyoruz ya da tekrar örüyoruz. Bazen hep aynı motifi tekrar ettiğimizi görüyoruz ve yeni bir motif denemek istiyoruz, öğrenmeye çalışıyoruz. Güzel bir dantel örmek, tıpkı ilişkiler gibi, vakit istiyor, emek istiyor. Örüldükten sonraysa bazen kaldırıyoruz danteli, sararıyor bir yerde, bazen de alıp evin en güzel köşesine koyuyoruz.
Tüm bunlar, en azından benim, ilişkilerin kafamıza gökten düşmeyen, bizim inisiyatifimizle şekillenen ağlar olduğunu daha iyi anlamama destek oluyor.
İlişkilerin daha eşitlikçi bir şekilde yaşanabilmesi için dahil olan herkesin o örgüye bir şekilde katılması gerekiyor.
Bu yıl Dünya Cinsel Sağlık Günü’nün teması pozitif ilişkiler. Daha olumlu, daha eşitlikçi, daha keyifli ve güvenli ilişkiler için sence danteller nasıl örülür?
Aklıma 3 şey geldi.
Birincisi, dantelin ‘kadın işi’ değil, bunu yapmak isteyen herkesi ilgilendiren bir konu olduğunu anlayarak. İlişkilerin daha eşitlikçi bir şekilde yaşanabilmesi için dahil olan herkesin o örgüye bir şekilde katılması gerekiyor.
İkincisi, tek bir ‘doğru’ dantel motifi diye bir şey olmadığını anlayarak. Çeşit çeşit motif var örülebilecek ve zaten bütün ilişkiler de bu yüzden bu kadar biricik. Hepimiz aynı motifi örmek zorunda değiliz.
Son olarak, dışarıdan mükemmel görünebilen dantellerin örülme sürecinin her zaman çok kolay olmadığını fark ederek. İlişkiler güzel şeyler ama her güzel şeyde olduğu gibi ilişkilerde de bazen zor süreçler olabiliyor. Taraflar çalışmaya istekliyse bazen bu zorluklar ilişkiye derinlik katan şeylere dönüşebiliyor.
Dantellerin içinde tabular nerede yaşar?
Danteller ve ilişkilerin, hayatın birçok alanında olmasına rağmen ‘önemsiz şeyler’ muamelesi görmesi sanırım bu alandaki en büyük tabu. Bir alıntıyla tamamlamak isterim cevabımı. Bültende sık sık referans verdiğim bell hooks hep aşka dair kitabında şair Diane Ackerman’dan şu çok sevdiğim alıntıyı yapıyor:
Biz toplum olarak aşktan utanırız. Ona müstehcen bir şey muamelesi yaparız. Ve bu durumu gönülsüzce kabulleniriz. Adını anarken bile dilimiz sürçer, yüzümüz kızarır... Aşk hayatlarımızdaki en önemli şeydir, uğruna savaşacağımız, hatta öleceğimiz bir tutkudur ama buna rağmen adlarına mesai harcamaya isteksizizdir. Halbuki onu akıcı ve hoş bir sözcük dağarcığı olmadan dolaysız bir şekilde dillendiremeyiz de düşünemeyiz de.
Tabular ancak kelimelere, dile ve eylemlere döküldükçe tabusallıkları azalacak sanırım.
kamusal kaynaklar
İzlenmeme özgürlüğü | Çatlak Zemin
Duygusal Bir Rehber Olarak Kadın Yazını: Chick-Lit Örneği Üzerinden Duygular, Cinsellik ve Özgürlüğe Bakmak | Feminist Tahayyül
Regl kanı nereye akacak? | Çatlak Zemin
“Aşk Bir Rüyaymış, Uyandık” | 5Harfliler
tabusal özneler
Tuğba Gökduman, Galatasaray Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Fransa’da toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmaları alanında yüksek lisans yaptı. Araştırmacı, içerik üreticisi, çevirmen ve koordinatör titrleriyle çeşitli kurumların ve projelerin parçası oldu; alanıyla alakalı akademik ve akademik olmayan yayınlar yaptı. Aynı alanda çalışmalarına devam ediyor.
Meydanlar, stadyumlar, akademi, parklar, kamu binaları, diaspora, sahiller, dernekler, diskurlar... Hepsi bizim! Tabu sayılan konuları kamusal alanda çalışarak aynı konuları tabu olmaktan çıkartacak, tabuları akademik ya da saha deneyimlerine konu edinmiş, Türkiyeli ya da Türkçe konuşan insanların toplandığı kamusal bir alan burası. Kamusal Alanda Tabusal Konular’a mutlaka konuk olsun dediğin biri varsa bizi tanıştırmak için info@raykakumru.com’a e-mail atabilirsiniz.